AKÇAABAT
ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞINDAN “KÜRESEL ISINMANIN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve TARIMA
ETKİSİ “ KONULU EĞİTİM VERİLDİ
Akçaabat
Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hikmet EYÜPOĞLU “Küresel ısınma ve
iklim değişikliğinin tarımsal üretimde etkileri”
konusunda üreticileri bilgilendirmek için yapılan eğitim hakkında
açıklamalarda bulundular; “Akçaabat Ziraat Odası Başkanlığı ve Akçaabat İlçe
Tarım ve Orman Müdürlüğünün koordinasyonunda üreticilerimiz için önemli
bir konuda eğitim düzenledik. Bizler
tarımsal üretimde üreticilerimizin gelir kaybı yaşamaması için araştırma
içindeyiz. İlçemizde iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan kuraklığın
etkilerini en aza indirmek için ürün çeşitliliğinin artırılması ve modern
sulama sistemlerinin yaygınlaşması için
gayret ediyoruz. Her fırsatta üreticimizin isteklerini üst makamlara
iletip çözüm yolları arıyoruz ve bunda da
güzel sonuçlar elde ediyoruz. Konunun öneminden dolayı daha önce
mühendislerimizi Giresun Fındık Araştırma Enstitüsünün düzenlemiş olduğu “
Küresel Isınma ve İklim Değişikliğine Etkisi” ve buna benzer eğitimlere
gönderiyoruz. Dünya’da ve Ülkemizde yaşanan her türlü tarımsal yeniliği
üreticilerimize ulaştırmaya çalışıyoruz. Dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma ve bunun etkilerini
üreticilerimizle paylaşmak istedik. Ne gibi önlemler alabileceğimizi nelerin bu
duruma etkisi olduğunu üreticilerimize anlatmak için Akçaabat Ziraat Odası Teknik Hizmetler Birimi Ziraat Yüksek
Mühendisi Mehmet Yaşar ÖZDEMİR’in sunumuyla bir eğitim gerçekleştirdik. Eğitimde Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü
Ziraat Mühendisleri ve Akçaabat İlçe
Tarım ve Orman Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Mehmet Kerem KAN beyde hazır
bulundular. Tüm katılımcılara teşekkür
ediyorum” dedi.
Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Yaşar ÖZDEMİR
eğitimde şu konulara değindi ve üreticilerimize
düşen görevleri aktardı; “Dünyayı
etkisi altına alan küresel ısınmanın iklimler üzerinde yaptığı değişiklikler
her alanda etkisini göstermektedir. Özellikle tarım alanlarında tarımsal ürün
çeşitliliğinin değişiklik göstermesine ve
tarım ürünlerinin verimi ve kalitesi üzerinde büyük olumsuzluklara etkisi vardır.
Küresel ısınmaya neden olan faktör insandır. İnsan faaliyetleri sonucu
atmosfere salınan gazların sera etkisi yapması sonucunda dünya yüzeyinde
sıcaklığın artmasına küresel ısınma diyoruz. Bunun sonucunda iklim
değişikliği meydana geliyor. Bu durum kuraklığı meydana getiriyor. Kuraklık
sonucunda bitki su ihtiyacını karşılayamıyor , yabancı ot ve haşere miktarında
artışlar ortaya çıkıyor. Böylece ürün verim ve kalitesinde azalmalar ortaya
çıkıyor. Su kaynakları ve su döngüsü üzerinde olumsuzluklara neden oluyor.
İklim değişikliğinin nedenlerinden bazılarını
sıralayacak olursak ; özellikle sanayi devrimi sonrası üretimin artması, benzin,
mazot, doğal gaz, kömür tüketiminin yaygınlaşması, orman alanlarının yok
edilmesi, nüfusun, dolayısıyla tüketimin artması, tarım alanlarının tarım
dışına çıkması, tarımsal üretimde anız artıklarının yakılması vb. gibi
faaliyetler sera gazı emisyonlarının artırması iklim değişikliğinin en önemli
nedenidir.
İklim
değişikliğinin meydana getirdiği olayların sonuçları ise; sıcaklıkların
yükselmesine, yağış rejiminin değişmesine, karla kaplı alanların azalmasına, buzullarda
erimelere, deniz seviyesinin yükselmesine, mevsimlerde kaymalara, kuraklık,
sel, aşırı yağış gibi afetlerin artmasın neden oluyor. Bu kötü gidişe dur demek
için Dünya devletleri PARİS Antlaşması ile küresel ısınmayı 1.5 derecenin
altında tutmak gibi bir hedef koyulmuş ve buna göre zengin ülkeler özel kaynak
oluşturma yoluna gitmişlerdir. Dolayısı ile artık Dünya; Ko jenerasyonu, Gri Su
kullanımı veya fabrikalar arası karbon satışları gibi yöntemleri uygulamaya
koymuşlardır.
İklim
değişikliğinin tarıma etkileri ise ; tarım, iklim değişikliğine neden olan, ama
aynı zamanda en çok etkilenen alanlardandır. Tarımsal üretim büyük oranda iklim
koşullarına bağlı yapılıyor. Bitkisel ve hayvansal üretim için belirli bir
sıcaklık ve su gerekiyor. İklim değişikliği ile ısı ve yağış rejiminin
değişmesi verimi olumsuz etkiliyor.
İklim
değişikliği ile hayvan ve bitkilerin doğal yaşam alanlarında değişikliklere yol
açıyor. Dolayısı ile yaşam alanları daralacak, büyük göçler yaşanabilecek. Sonuç
Olarak; Yeni koşullara uyum sağlayamayan çok sayıdaki bitki, böcek ve kuş türü
yok olacak.
Ülkeler
arası iklim değişikliği paneli ’ne göre, Güneydoğu ve doğu Anadolu bölgelerinde
yağışlar %20 ile % 40 azalacak, İç ve Batı Anadolu bölgelerinde ise % 40’ı aşan
oranlarda yağışlar azalacak, gelecekte bugünkünden
daha uzun ve şiddetli kuraklıkların yaşanması olasılığı var.
Son
yıllarda birçok üründe ekim ve hasat döneminde kaymalar var. Fındık tarımı
üzerinde de olumsuz etkileri mevcut. Bunu önlemek için mevcut bahçelere
basınçlı sulama sitemleri kurulmalı, yeni bahçe kurulurken kuraklığa dayanıklı
çeşitler seçilmeli. Fındık, zeytin ve
daha birçok üründe hasat geçmiş yıllara göre nerdeyse 15-20 gün daha geç olmaya başladı. Meyvelerde çiçeklenme
döneminin değişmesi, soğuk, don riskine veya aşırı sıcaklara maruz kalmasına
neden oluyor.
Suyun
en fazla tarımda kullanıldığı ülkemizde, kuraklık olması durumunda en fazla
etkilenecek sektör şüphesiz tarım sektörüdür. Ülkemizde 2000’li yılların
başında su tasarrufu sağlamak amacıyla basınçlı sulama yöntemlerinin
yaygınlaşması için çiftçilere, kredi veya hibe türünde destekler sağlanmaya
başlanmıştır.
İklim
değişikliğinin etkileyeceği başlıca sektörler arasında; tarım, gıda üretimi,
balıkçılık ve hayvancılık gibi sektörler gelmektedir. Tarım doğaya bağlı olarak
sürdürülen bir faaliyettir. Teknoloji ne kadar gelişse de bu özelliğini kaybetmesi
mümkün değildir. Bunun için şu önlemleri almak gerekir; yağmur hasadı, tasarruflu
su kullanımı, azaltılmış toprak işleme,
doğrudan ekim yöntemi, rüzgar perdesi, gübreleme, tarımsal kuraklıkla
mücadele, arazi toplulaştırması, organik tarım, tarım sigortaları. Ülkemizde
henüz ciddi boyutlarda bir kuraklık görülmemiştir. Ancak gelecek yıllarda
olması muhtemel bir kuraklıktan en az etkilenmek için su kaynaklarının
kullanımında; su hasadı tekniklerinin kullanımı, optimum sulama programlarının
uygulanması ve kısıtlı sulama programı ve rehberlerinin hazırlanması, su
kullanıcı tüm sektörlerde tasarrufun artırılması, tarımda su kayıplarının
önlenmesi, basınçlı sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması, su iletim ve
dağıtım sistemlerinde kapalı sisteme geçilmesi, tarımda suyun etkin kullanımın
sağlanması, arıtılmış atık suların ve drenaj sularının tarımda yeniden
kullanılması, ve sulamada tüketilen su miktarına dayalı bir fiyatlandırma
yaklaşımının kullanılması gibi konuların uygulamaya geçmesi gerekir.
İklim
değişikliğinden en az etkilenmek için
bizim de yapmamız gereken bazı ödevler vardır. Bu görevler; enerji dostu ampuller
kullanılmalı, televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı, doğru ışıklandırma
yapılmalı, klima yerine vantilatör kullanılmalı, evler ısı kaybına karşı
yalıtılmalı, eşyalar radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli, bilgisayar
bekleme konumunda bırakılmamalı, kurşunsuz benzin tüketen ya da elektrikli araçlar tercih edilmeli, tüketiciler uzun
ömürlü ürünler tercih etmeli, geri dönüşümü olmayan ambalajlı ürünler
alınmamalı, başta PVC olmak üzere plastik ambalajlardan kaçınılmalı, oda
ısısına duyarlı termostatik vanalar kullanılmalı, şişe ve kavanoz gibi cam
ürünler tercih edilmeli, plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden
kullanılmamalı, alışverişlerde plastik poşetler kullanılmamalı, çamaşır suyu
tüketimi en aza indirilmeli, orman alanları korunmalı ve artırılmalı, anız vb. artıklar
yakılmamalıdır”.
Mehmet Yaşar
ÖZDEMİR
Ziraat Yüksek
Mühendisi
Akçaabat Ziraat Odası Başkanlığı